Sıkça Sorulan Sorular

Annesiz yavru kedi buldum. Ne yapmalıyım?

ÇEVRE KONTROLÜ: Çevrede annesi var mı yok mu diye kontrol etmeniz, hatta bir süre bekleyip annesinin gelip gitmediğinden emin olmanız gerekir. Çünkü annesi yemek bulmak için bir kaç saatliğine yavrusunun yanından ayrılmış olabilir.

SÜTANNE BULMAK: Annesi olmadığına emin olduktan sonra ilk aşamada yavruları aynı boyutta olabilecek bir süt anne bulabilmek. Burada da sosyal medyanın gücü ile internette bir süt anne arayışı içinde olmak. Veya KirliPatiler ailesi gibi sosyal medyada ilanı veren sitelerden destek almak.

VÜCUT ISISI VE GÜVENLİK: Sütanne bulana kadar, kediyi alıp altına polar veya peluş bir kumaş koymanız, varsa sıcak su torbası, yoksa bir şişeye sıcak su (kaynar olmayan) doldurup kumaşla sardıktan sonra bebeğin yanına koymanız gereklidir ki vücut sıcaklığı düşerse kaybetme ihtimaliniz yüksek olabilir.

BESLENME: Kedilere kesinlikle marketlerde satılan pastörize sütler verilmemelidir. Bağırsak sistemleri laktoza karşı dayanıksızdır ve ciddi ishal ile sonuçlanır. Bu sebeple önceliğiniz bir veterinerden biberon ve bebek kediler için süttozu alıp, yine veteriner tavsiyesine göre beslemeniz en doğrusudur. Saat itibari ile bir veterinere ulaşma imkanınız yoksa geçici bir durum olarak marketlerden bebekler için satılan burun aspirtatörü ile bebe devam sütü ile besleyebilirsiniz. Bebek kediler 2/3 saatte bir beslenmelidir. Besleme esnasında sırt üstü yatırmayın, yüzükoyun bir havlu üzerine koyup biberonu ağzına hafifçe dokundurun kendisi kokuyu alıp emmeye başlayacaktır. Asla zorlamayın. Israrla yemeği red ediyorsa mutlaka ilk fırsatta bir veterinere götürün.

TUVALET İHTİYACI: Her beslenme sonrasında yavruyu sırt üstü bir havlu üzerine yatırıp, ılık nemli bir pamukla karnından genital bölgeye doğru yumuşak hareketler ile hafifçe masaj yapın. Tuvaletini yaptıktan sonra temizleyin ve kuru bir havlu ile kurulayın. Huzurla uyuyacağı sıcak kutusuna geri koyun.

Sahipsiz kedi, köpek buldum. Ne yapmalıyım?

ÇİP KONTROLÜ: Sahipli olduğunu düşündüğünüz bir kedi veya köpek bulduğunuzda ilk yapmanız gereken en yakın veterinere gidip çip kontrolü yaptırmanızdır.

ÇEVRE KONTROLÜ: Çip kaydı yoksa, bulduğunuz KÖPEK ise bir tasma veya benzer boynunu zedelemeyecek bir ip ile köpeği kontrol altına almanız ve çevrede dolaştırmanız olacaktır. Bulduğunuz bölgedeki çevre esnaflarla temasa geçerseniz, köpeği belki tanıyan birileri çıkıp sahibine ulaşmanızı sağlayabilir. Bulduğunuz bir KEDİ ise yine çevrede, çevre apartmanlarda iyi bir araştırma faydalı olacaktır.

SOSYAL MEDYA: Sonuç alamadığınız durumda kedi veya köpeği güvenli bir ortama yerleştirmeli, KirliPatiler ailesi gibi ilan yayınlayan siteler ile temasa geçmeli, sosyal medya platformlarında ilan paylaşılmasını isteyebilirsiniz.

İLAN ASMAK: Çevreye bulduğunuz kedi, köpek için el ilanları dağıtabilir görünür yerlere afişler asabilirsiniz.

BELEDİYE: Bulunduğunuz ilin Büyükşehir Belediyesi veya ilçenin Yerel Belediyesi ile temasa geçip, bulduğunuz kedi/köpeğin bilgilerini verebilirsiniz. Bulduğunuz kedi/köpeğin sahibi ilk olarak belediye ile temasa geçecektir.

İL/İLÇE TARIM MÜDÜRLÜKLERİ: Bulunduğunuz ilin İl Tarım Müdürlüğü veya ilçenin İlçe Tarım Müdürlüğü ile temasa geçip, bulduğunuz kedi/köpeğin çipini kontrol ettirebilir sahibinin bilgilerine ulaşabilirsiniz.

İstanbul İl Tarım Müdürlüğü İçin Tıklayın

İstanbul İlçe Tarım Müdürlükleri İçin Tıklayın

ÇABALAR SONUÇ VERMEYİNCE: ….büyük olasılıkla terk edilmiştir 🥺 Bu durumda ona en iyi şekilde bakacak yeni yuvasını aramaktan başka çare kalmamıştır. Yine sosyal medya ilanları ile yuva arayabilir, sahiplendirme sözleşmesi ile sahiplendirebilirsiniz.

MUTLU SON: Tüm çabalarınız sonuç verdi ve ailesini bulmayı başardıysanız, müthiş bir insansınız 🤗Gayretiniz neticesinde, ailesine teslim edene kadar yaşadıklarınızı ve mutlu son hikayenizi bizimle paylaşırsanız, memnuniyetle web sitemizde yayınlamak isteriz.

Kedimi, köpeğimi kaybettim. Ne yapmalıyım?

Kedi veya Köpeğinizin kaybolduğu civarda belirgin özellikleri, resmi ve iletişiminizin olduğu el ilanları hazırlayıp herkesin görebileceği alanlara yapıştırmak.

Çevre esnaflarına el ilanlarını dağıtmak ve kendilerinden destek talep etmek.

Sayfamız ve benzer kayıp sayfalarında ilan açmak ve sosyal medyada çok takip edilen platformlarda zaman kaybetmeden yayınlanmasını sağlamak.

Kayıp olan köpeğiniz ise, köpeğinizi daha önceden tanıyan ve birlikte gezdiği başka bir köpeğin de eşlik ettiği ekip arama çalışmaları oluşturmak.

Çevrede mevcut kamera görüntülerine ulaşmak için ilgili birimler ile temasa geçmek.

Kayıp olan kediniz ve kaybolduğu yer evinizin çevresi ise, kendi kokusu sinmiş bir oyuncağı, kum kabından biraz kum ve sizin kokunuzu alabileceği bir eşyanızı evin çevresine yerleştirmek. Gece geç veya sabah erken saatlerde aramaları yoğunlaştırmak. Çevrede kapalı kalmış olabileceği, kömürlük, depo vs kuytu alanları kontrol etmek. İlk günlerde korktuğu için evin civarında bir yerlerde sığınıp saklanıyor olacak.

Belediyeler ile temasa geçip kayıp bilgilerinizi iletmek.

Yaralı hayvan buldum. Ne yapmalıyım?

Sokakta yaralı kedi veya köpek bulduğunuzda ilk yapmanız gereken bir veterinere götürmektir. Tarım ve Orman Bakanlığının yayınladığı özel veterinerlik klinikleri veya özel hayvan hastanelerinden bölgenize en yakın veteriner kliniklerini kontrol edebilirsiniz.

Özel veterinerlik için uygun bir bütçe ve zamanınız yoksa bulunduğunuz ilin, Büyükşehir veya İlçe Belediyelerden destek alabilirsiniz.

İstanbul için İBB Veteriner Hizmetleri

Belediyelere teslim ettiğiniz yaralı hayvanların takipçisi olmak için mutlaka tutanak ile teslim edip takibini yapmayı ihmal etmeyiniz.

Bulduğunuz yaralı hayvan, yaban hayvanı ise Tarım ve Orman Bakanlığı Yaban Hayatı Koruma ile temasa geçebilirsiniz.

Sahiplendirme sözleşmesi nedir?

Sahiplendirilen hayvanların, iyi şartlarda bakılacağından emin olmak ve talip olan kişi veya kişilerin bu işin ciddiyetini anlamaları için yapılmış bir anlaşmadır. Bu tip sözleşmeleri internet üzerinde çokça bulabilir. Dikkat edilmesi gereken ana başlıkları sizin için toparladık.

Aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

Bir hayvan sahiplenmeye uygun muyum?

Yavru kedi ve köpekler, bir canlı gibi görülmeyip çoğunlukla peluş oyuncak gibi davranılıp sadece bir oyun ve vakit geçirme aracı gibi algılanmaktadır. Çoğunlukla diyoruz çünkü ülkemizde sahiplenilip ve hatta satın alınıp terk edilen hayvan sayısı ortadadır.

Yavruyken sahiplenmeye karar verdiğiniz kedi veya köpekle ilgili çok basit bir kaç noktaya değinmek istiyoruz.

Kediler tırnakları / köpekler dişleri sebebi ile oynarken bilmeden çocuğa veya aile bireylerine zarar verecek, kediler eşyaları tırmalamayacak, köpekler kemirecek, tuvalet eğitimi oturmamışsa (ki bebek olduğu için muhtemel) bir takım yerlere tuvaletini yapacak, tüylerini dökecek, kediler miyavlayacak, köpekler havlayacaktır.

Apartmanınızda size farklı sebeplerden hoşnutsuzluğu olan komşularınız veya hayvan beslenmesine karşı olan mal sahibiniz sizi bu sebeple taciz edecektir.

Yasal haklarınızı biliyorsanız ve yukarıdaki sorunlar sabırla aşıldıysa, bu defa büyüyen kedi veya köpek, 6 ay ile 1 yaş civarı arasında kızgınlığa girip çiftleşmek istediğinde evde agresif tavırlar sergileyecek, etrafı işaretleyip kötü kokular bırakacaktır.

Bunların yanısıra her yıl ve 2 ayda bir veteriner kontrolünde aşılarının yaptırılması, yaşına ve ırkına özel mama kullanması gerekecektir ve bunların hepsi bir maliyettir.

Bir seyahate gitmek istediğinizde kedi veya köpeğiniz sebebi ile hayvan kabul eden mekanlar tercih etmek veya dostlarınızı gerçekten iyi bakılacağına emin olduğunuz bir aile dostunuza veya ücretli bir pansiyona vermek durumunda kalacaksınız.

Evdeki kedi köpek yüzünden alerji sorunu yaşama ihtimaliniz olacak.

Yukarıda bahsettiklerimiz başa çıkılmayacak konular asla değildir. Evde bir çocuğunuzun olması ile eşdeğer konulardır. Ancak siz kedi veya köpeğinizi gerçekten bir evlat gibi görüp bu sorumluluğu alabilecek misiniz? En ufak bir tereddüt varsa şimdi, şu anda, hemen vazgeçin.

Vazgeçtiniz mi? Şimdi ne olacak?

Onlarla geçirilen o eşsiz dakikaların keyfini süremeyecek, dünyadaki en iyi dosttan daha kıymetli sizi kayıtsız şartsız seven arkadaşınızı, vazgeçtiğiniz için hiç tanımayacaksınız. Tarifi asla mümkün olmayan o sıcaklığı yaşayamayacaksınız. Ama mantıklı bu davranışınız ile bir #KirliPati’in daha terk edilmesine sebep olanlardan olmayacaksınız.

Sokaklarımızda yaşayan kedi ve köpekler dışında, her yıl binlerce hayvan sokağa, ormana ve iyi bir yaşam alanı sanılan barınak denen geçici rehabilitasyon merkezlerine terk edilmektedir.

Evcilleşen bu dostlar, yine insanlar yüzünden barınaklarda parmaklıklar arkasında, dağda bayırda, hiç bilmedikleri bir ücrada terk edenlerin günahını çekmektedir..

Sorumluluk alacaksanız #SatınAlmayın! Ormandan, sokaktan, barınaktan #Sahiplenin!

Hiç bir şey yapamıyorsanız sokağınızdaki kedi ve köpeklerle iletişim kurun, besleyin, onların haklarını koruyun, barınakları ziyaret edin. Edindiğiniz bu tecrübeden sonra, artık bir sorumluluk alıp almama konusunda karar vermiş olacaksınız.

Kediler ve köpekler neden kısırlaştırılmalı?

Evinizde baktığınız kedi veya köpeğinizi kısırlaştırmaya karşı olduğunuz taktirde çiftleşmesine izin vermeniz gerekecek. Kedi veya köpeğin ırksal ve genetik özelliklerini bilmediğiniz durumlarda sağlıksız yavrular meydana gelebilecek ve bununla annenin sağlığını da riske atmış olacaksınız. Diyelim ki her şey yolunda gitti ve hepsi sağlıklı durumdalar. Hepsine bakma imkanınız olmayacağından muhtemelen yavruları sahiplendirmek isteyeceksiniz. İşte en büyük sorun bu noktada çıkacak. Yavruların şirinliğine aldanan talipler, onun bir canlı bir bebek olduğunu unutup peluş oyuncak muamelesi yapıp çocuklarını eğlendirecek ve hiç planlamadıkları sorunlar ile karşı karşıya kaldıklarında bunlarla baş etmek yerine terk etmeye kalkacaklar. Üstelik terk ettiklerinde sizin de bundan haberiniz olmayacak. Haberiniz olsa bile onların hep haklı sebepleri, zora düştüklerinde de ailevi veya sağlık sorunları olmuş olacak.

Sokakta baktığınız kedileri ve köpekleri ise kısırlaştırma yapmazsanız, sürekli hamile kalacak, sokak şartlarında kendine uygun bir yer bulup kar kıyamette zor şartlarda yaşama mücadelesi, trafik veya kötü kişilerin darplarına maruz kalacak. Kedi ve özellikle köpeklerde agresiflik ve saldırgan tutumlar karşınıza çıktığında şikayet sebebi ile yerel yönetimler tarafında bir ücra ormana atılıp kısa süre içinde yaşamını yitirecek.

Bunlar yaşananların çok kısa birer özeti. Şimdi kısırlaştırmanın önemini bir kez daha düşünmelisiniz.

Hayvan sahiplerinin görev ve sorumlulukları

MADDE 10 – (1) Ev ve süs hayvanı veya kontrollü hayvanı bulunduranlar ile yeni
hayvan sahiplenecekler;
a) Kedi ve köpek gibi hayvanlara yapılan bütün işlemlerin, mevcut ya da geriye doğru
izlenebilmeleri ve denetim altında tutulmalarının sağlanması amacıyla; hayvanını veteriner
hekimler tarafından, mikroçip uygulaması ile kimliklendirip kayıt altına almakla,
b) Mikroçip uygulaması yapılamadığı durumlarda; hayvanına ve kendisine ait
bilgileri içerecek şekilde ilgili belediyeye Ek-1 deki Sahipli Hayvan Kayıt Defterine
belirtildiği şekilde kayıt yaptırmakla,
c) Hayvanın türüne uygun olan etolojik ihtiyaçlarını karşılamak; gerekli aşılarını ve
tedavilerini veteriner hekime yaptırmak, sağlığına dikkat etmekle,
ç) Kontrolsüz üremeyi önlemek amacıyla, toplu yaşanan yerlerde beslenen ve
barındırılan kedi ve köpeklerin kısırlaştırılmasıyla, hayvanını yavrulatmak istemesi halinde
doğacak yavruları belediyeye bildirerek kayıt altına aldırmak suretiyle bakmak ve/veya
dağıtımını yapmakla,
d) Kedi ve köpek gibi sahipli hayvanların ölmesi halinde, hayvanına ait bilgi ve
belgelerini yedi gün içinde belediyeye teslim etmekle,
e) Kedi ve köpek gibi hayvanı kaybolduğunda, yedi gün içinde belediyeye
bildirmekle,
f) Ev ve süs hayvanları ve kontrollü hayvanların gerektiğinde bağlanması sırasında;
kullanılan alet ve ekipmanların hayvana zarar vermeyecek şekilde olmasına dikkat etmek,
alet ve ekipmanların hayvanlara yeterli hareket özgürlüğü vermesini sağlamakla,
g) Hayvanların bakıldığı ve barındırıldığı ortam şartlarının; onların etolojik ve tür
özelliklerine uygun, optimum şartlarda olmasına dikkat etmekle,
ğ) Hayvan sahibi ya da hayvan muhafaza eden kurum ve kuruluş, sahibi bulunduğu
hayvanın ses düzeyini kontrol altına almak üzere, söz konusu hayvan ya da hayvanların
yaşama ortamına en yakın konutta bulunan bir yatak odası için ses basıncı düzeyi ve
oturma odaları için de kabul edilebilir ses basıncı düzeyleri ile ilgili olarak 1/7/2005 tarihli
ve 25862 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve
Yönetimi Yönetmeliğindeki (2002/49/EC) değerleri sağlamakla,
h) Mesken dışında dolaştırılan hayvanların dışkılarını temizlemekle,
ı) Ev ve süs hayvanı veya kontrollü hayvanı, halka açık yerlerde tasma ile kontrol
altında dolaştırmakla,
i) Bu Yönetmelik yürürlüğe girmeden önce sahiplendirilmiş tehlikeli hayvanların;
halka açık yerlerde dolaştırılması sırasında çevreye vereceği zararı önleyecek şekilde
mutlaka ağızlığını takmakla ve kontrolünde tasma ile dolaştırmakla
görevli ve sorumludur.

Kaynak

Yerel hayvan koruma görevlisi ne yapar

MADDE 4 – .

ii) Yerel hayvan koruma görevlisi: Özellikle kedi ve köpekler gibi sahipsiz hayvanların kendi mekânlarında, bulundukları bölge ve mahallerde yaşam sorumluluğunu üstlenen ve il hayvan koruma kurulunca yetkilendirilen gönüllü kişileri, ifade eder.

Yerel hayvan koruma görevlisi olmak için ne yapmalıyım?

Tarım ve Orman Bakanlığının Yerel Hayvan Koruma Görevlisi paylaşımındaki bilgileri iletmeniz yeterlidir. Eğitim sonrasında yaptığınız faaliyetler ile ilgili her yıl sonu bakanlığa raporunuzu verip kimliğinizi bir yıl daha vize ettirebilirsiniz. Buradaki örnek İstanbul ile ilgili olup, diğer iller için de örnek teşkil etmektedir.

Yerel hayvan koruma görevlilerin yetki ve sorumlukları nelerdir?

             MADDE 11 – (1) Yerel hayvan koruma görevlileri;
a) Bölge ve mahallerindeki sahipsiz hayvanların özellikle kedi ve köpeklerin bakım
ve aşılarının yapılması, aşılı hayvanların işaretlenmesinin sağlanması, bölgedeki
hayvanların kısırlaştırılması ve aşılandıktan sonra geri bırakılmak veya sahiplendirilmek
üzere belediye tarafından kurulan geçici bakımevlerine gönderilmesi gibi yapılan tüm
faaliyetler kapsamında yerel yönetimlerle eşgüdüm sağlamakla,
b) Bölgelerindeki lokanta, işyeri ve fabrika gibi kuruluşlardaki besin maddelerinden
sahipsiz hayvanların faydalanmasını ilgili belediye ile işbirliği içinde gerçekleştirmekle,
c) Görevleri kapsamında tespit ettikleri olumsuzlukları il müdürlüğüne bildirmekle,
ç) Bir yıl boyunca yaptıkları çalışmaları Aralık ayı içerisinde bir rapor halinde il
müdürlüğüne vermekle,
d) Sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanları koruma amacına yönelik olarak geçici
bakımevi yararına sosyal etkinlikler düzenlenmesine yardım etmekle,
e) Sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların korunması ile ilgili konularda halkı
aydınlatmak amacıyla dergi, broşür ve benzeri yayınların çıkarılmasında yerel yönetimlere
yardımcı olmakla görevli ve sorumludur.

Kaynak

Şiddet mağduru bir hayvanı kurtarmak için ne yapabilirim?

HAYDİ ( Hayvan Durum İzleme) Mobil Uygulaması üzerinde şiddet gören hayvanlar ile ilgili ihbarda bulunabilirsiniz.

Yasaklı ırk hayvanlar hakkındaki kanun maddesi nedir? (Pitbull Terrier, Japanese Tosa, Dogo Argentino, Fila Brasilerio ve Melezleri)

Büyük bir çoğunluğun ve bizim de savunduğumuz ortak bir konu; sahipleri tarafından kötü şartlarda saldırgan olarak yetiştirilen bazı köpek ırklarının hiç hak etmediği halde “YASAKLI IRK” kapsamında değerlendirilmesidir. Önlem alınması gereken konu, kötü şartlarda üretilen, satılan ve eğitilen bu ırkların kaynağının tespiti ve önünün alınmasıdır.

İyi şartlarda bakılan, ev yaşantılarında olduğu kadar sokakta da sosyal ve uysal olan bu ırklar, sırf görünüşleri ve ırklarının adının insan tarafından kötüye çıkması sebebi ile tepki çekmekte, haklarında kanun maddeleri çıkmaktadır. Bizler kanunlar karşısında bu canımız ırkların ve siz hayvan hakları koruyucu dostların sorun yaşamaması adına bu maddelere sitemizde yer verdik. Eminiz ki bir çoğunuz bu konuda haberdarsınızdır. Bilmeyenlerde olabilir düşüncesi ile bir göz atmanızı tavsiye eder, tüm KirliPatiler‘in daha güzel koşullarda yaşamasını sağlayacak şartların oluşmasını dileriz.

5199 sayılı Kanunun 14.maddenin birinci fıkrasının (1) bendi uyarınca, tehlike arz eden hayvanların belirlenmesine ilişkin Bakanlıkça yapılacak düzenleme yürürlüğe konuluncaya kadar; Pitbull Terrier, Japanese Tosa, Dogo Argentino, Fila Brasilerio türlerini veya bunların melezlerini üreten, sahiplenen, sahiplendiren, barındıran, besleyen, takas eden, sergileyen, hediye eden ve bunların ülkemize girişini, satışını ve reklamını yapana hayvan başına on bir bin Türk lirası idari para cezası verilir. Bu hayvanlara el konulur ve bu hayvanlar belediyeler tarafından hayvan bakımevine götürülür.

Yukarıdaki paragraf kapsamına giren hayvanları bu madde yürürlüğe girinceye kadar sahiplenmiş olanlardan, maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı aylık süre içinde hayvanlarını kısırlaştıran ve buna dair belgeyle birlikte Bakanlığa başvurarak veri tabanına kayıt ettirenler hakkında, birinci fıkrada veya 28 inci maddenin birinci fıkrasının (j) bendinde öngörülen idari yaptırım hükümleri uygulanmaz. Kısırlaştırma işlemi için maddenin yürürlüğe girmesinden önce gebe kalmış hayvanların doğum yapması, yavruların dört aylık olması beklenir. Bu hayvanların ölümü halinde Bakanlığa bilgi verilir ve kayıttan düşürülür. Kısırlaştırılan ve kayıt altına alınan bu hayvanlar kayıt belgesiz, ağızlıksız ve tasmasız olarak dolaştırılamaz, halkın yoğun olarak bulunduğu yerler ile çocuk oyun alanları ve parklarına sokulamaz. Ağızlık ve tasma takma zorunluluğu ile halkın yoğun olarak bulunduğu yerlere ve çocuk oyun alanları ve parklarına girme yasağı maddenin yürürlüğe girmesiyle birlikte uygulanmaya başlanır. Bu fıkra hükümlerine aykırı hareket edenlere, on bir bin Türk lirası idarî para cezası verilir. Bu fıkrada belirtilen yasaklara aykırılığın tekrarı halinde, idarî para cezası verilir ve hayvanlara el konulur ve hayvan, konulabileceği bakımevi bulunan en yakın belediye tarafından hayvan bakımevine götürülür.

Kaynak https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/07/20210714-9.htm

14.07.2021 tarihi öncesinde sahiplenilmiş olan tehlike arz eden hayvanların Kanunun geçici üçüncü maddesi kapsamında kayıt altına alınması işlemleri nasıl gerçekleştirilecektir?

Kanunun geçici üçüncü maddesi gereğince veteriner kliniklerinde kısırlaştırma işlemleri gerçekleştirilen söz konusu hayvanların, yine Kanun’un geçici dördüncü maddesi gereğince dijital kimliklendirme (mikroçip) ve kayıt altına alma işlemlerini gerçekleştirmek üzere il veya ilçe tarım müdürlüklerine başvurulması gerekmektedir.

Kaynak https://www.tarimorman.gov.tr/DKMP/Haber/201/Tehlike-Arz-Eden-Hayvanlar-Hakkinda-Aciklama

Genelge
https://www.tarimorman.gov.tr/DKMP/Haber/209/Tehlike-Arz-Eden-Hayvanlara-Iliskin-Genelge

Hayvanların korunmasına dair uygulama yönetmeliği
Kedi ve Köpeklerin Kimliklendirilmesi ve Kayıt altına Alınmasına Dair Yönetmelik
Hayvan sahiplenme şartları

MADDE 12 – (1) Ev ve süs hayvanı ile kontrollü hayvanı bulunduran veya yeni hayvan sahipleneceklerde aşağıdaki şartlar aranır:
a) Ev ve süs hayvanlarını, onaltı yaşından küçükler sahiplenemez.
b) Pitbull Terrier ve Japanese Tosa gibi çevresine tehlike arz eden hayvanlar sahiplenilemez, üretilemez ve satılamaz.
c) Sahipli hayvanlarda kısırlaştırma esastır. Hayvan sahipleri, hayvanlarını yavrulatmak istemesi halinde doğacak yavruları belediyeye bildirerek kayıt altına aldırmak suretiyle bakar ve/veya dağıtımını yapar.
ç) Ev ve süs hayvanlarından kedi ve köpek sahibi kişiler, sahip olduğu hayvanı bağlı bulunduğu belediyeye, en geç otuz gün içerisinde kayıt yaptırmakla yükümlüdür. Kayıtların ticarî amaçla kullanılması yasaktır.
d) Sahiplenilen hayvanlar terk edilemez, ancak yeniden sahiplendirme yapılabilir ya da geçici hayvan bakımevlerine teslim edilebilir.

Kaynak

Kedi veya köpeğin yurtdışına çıkması için ne tür işlemler yapılması gereklidir?

Hayvana ve sahibine ait bilgileri içeren ev hayvanı pasaportuna sahip olmak zorundadır.

3 aylık yaştan küçük hayvanlar ancak anneleri ile yurt dışına çıkabilirler.

Hayvanlar, mikroçip ile kimliklendirilmiş ve kayıt altına alınmış olmalıdır.

Yurt dışına çıkışı yasaklı ırkların yolcu beraberinde çıkışları ön izne bağlıdır.

Kargo yolu ile taşınacak hayvanlar için kullanılacak kargo şirketinin Türkiye’de kayıtlı ve hayvan taşımaya izinli bir şirket olmalıdır.

Mikroçip uygulaması yapıldıktan sonra aşılama ve devamında kan numunesi alınarak kuduz titrasyon testi yapılası gerekmektedir. Aşılamadan 3 ay sonda kuduz titrasyon testi yapılmaktadır. Yeterli antikorun oluşması için kuduz aşısı sonrasında böyle bir süre gerekmektedir. Bu sebeple yurtdışına çıkmadan 3 ay önce bu aşılamayı yapmanız gereklidir.

Kaynak/Yönetmelik: https://www.tarimorman.gov.tr/GKGM/Belgeler/Tuketici_Bilgi_Kosesi/Dokumanlar/Kedi+ve+Kopeklerin+Yurt+Disina+Cikartilmasi+Hakkinda+Bilgilendirme.pdf

Kaynak/Uygulama Bilgisi: Evcil Hayvanınızı Yurt Dışına Çıkarmadan Önce Yapmanız Gerekenler (isbank.com.tr)